5 Mayıs 2013 Pazar

ÇORUM

ÇORUM MÜZESİ
19. yy. tipik mimari özelliğinde olan Çorum Müzesi binası, ilk olarak 1914 yılında Hastane olarak yapılmış, sonra Ziraat Mektebi, Sıhhat Mektebi, Sanat Mektebi, Ticaret Lisesi, Makine Yüksek Okulu ve Atatürk Lisesi olarak kullanılmıştır1988 yılında geçirdiği yangın sonucu hasar gören bina,1989'da onarım çalışmalarına başlanılarak 11.03.2003 tarihinde Yeni Çorum Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.İkisi asma kat olmak üzere 4 katlı düzenlenen Arkeoloji Salonu'nda kronolojik sergileme yapılmaktadır. Müzede yer alan eserlerin büyük bir bölümünü Hitit Döneminin merkezi olan Hattuşa (Boğazkale), Alacahöyük, Şapinuva (Ortaköy) buluntuları oluşturur. Hitit Dönemi eserlerinin ağırlıkta olduğu müzede diğer dönemlere ait eserler de önemli bir yer tutmaktadır.Çorum Müzesi Etnografya Salonu, müze binasının sağ kanadında girişi bahçeden sağlanan ayrı bir bölüm olarak düzenlenmiştir. Müze bahçesinde mezar taşları, mil taşları, sütun ve büyük boy erzak küpleri sergilenmektedir.









ÇORUM KALESİ
Şehrin güneyinde, alçak bir tepe üzerinde, ovaya hakim bir konumda kurulmuş olan kalenin kesin yapım tarihi bilinmemektedir. 17. yy. da Çorum’a gelen Evliya Çelebi kalenin Sultan Kılıç Arslan tarafından inşa edilmiş bir Selçuklu yapısı olduğunu anlatır. Kale, kare planlıdır. Yapı malzemesi olarak düzgün kesme taş, moloz taş ve Roma-Bizans dönemlerine ait devşirme taşlar kullanılmıştır. Kale içinde küçük bir cami ile konutlar yer almaktadır.







KARGI YAYLASI(EĞİNÖNÜ)
İlimiz Kargı ilçesinin kuzeyindeki yüksek dağlık bölgede yer almaktadır. Çorum’a 140 km, Kargı’ya 26 Km uzaklıktadır.Bu bölgede birbirine bağlantılı; Eğinönü, Aksu, Karandu, Göl, Örencik, Karaboya, Gökçedoğan yaylaları mevcuttur.Bu yaylalarda, yöresel yayla mimarisine uygun yayla evleri geleneği halen devam etmektedir. Üzerlerinde sonradan yapılan Aksu ve Gökçedoğan göletlerinde yetiştirilen alabalıkları , yöreye özgü bitki örtüsü ve bol su kaynakları ile bir doğa harikası görünümündedir.





ALİ PAŞA HAMAMI(YENİ HAMAM)
Saat kulesi yanında olup, bu hamam ilin en büyük hamamıdır. Erzurum beyler beyi olan Ali Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır.

alipaşa hamamı

PAŞA HAMAMI
1487 yılında Tabettin İbrahim Paşa Bin Hacı Bey tarafından yaptırılmıştır.Osmanlı dönemi eserlerinden olup, halen çalışmaktadır.

Paşa Hamamı

BALTACI MEHMET PAŞA ÇEŞMESİ
Osmancık’ta bulunan çeşme, Baltacı Mehmet Paşa’nın birinci sadrazamlığı sırasında 1705 yılında yaptırdığı dört çeşmeden biri ve ayakta olanıdır. Batıya bakan ön yüzünde beyaz mermerden, üç sütun üzerine 18 mısralık bir kitabesi vardır.



İSKİLİP KAYA MEZARI
İskilip merkezinde bulunan Osmanlı dönemine ait 100 m yükseklikteki tabi bir kaya üzerine inşa edilmiş, kalenin güney ve güneydoğu eteğinde Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır.Güneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sütunlu dikdörtgen bir girişi vardır.Yuvarlak sütun gövdeleri yukarı doğru inmektedir.Başlıklarda bulunan bilezikler üzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır. Sütun başlıkları üzerindeki üçgen alınlık içerisinde ise yatar durumda karşılıklı kanatlı iki aslan figürü bulunmaktadır. Kabartmalardan birinin elinde kılıç,diğerinin elinde kadeh mevcuttur.Mezar odası içerisinde iki adet ölü sekisi bulunmaktadır.





LAÇİN KAPLIKAYA  ANITSAL KAYA MEZARI
Çorum’un yaklaşık 27 km. kuzeyinde,Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp , kayalık ve akarsu tarafından yarılmış derin vadilerin oluşturduğu engebeli arazi üzerinde,kuzeye doğru uzanan bir kaya blokunun burun kısmının kuzey-batı köşesinde yer almaktadır.Komutan İKEZİOS’a ait hellenistik dönem kaya mezarı olup,M.Ö. II.yüzyıla tarihlenmektedir. Çay seviyesinden 65 m. Yükseklikteki kaya mezarının yamuk biçimli bir podyum zemini vardır.Bu podyumdan 8 basamaklı merdivenle ikinci platformda ,oradan da 12 basamaklı merdivenle mezar önündeki podyuma geçilmektedir.Mezar odasının kapısı üzerinde “İKEZİOS”yazısı okunmaktadır. Mezar odası kareplanlı olup,girişin sağ ve solunda niş şeklinde oyulmuş ölü şekilleri vardır.







KEMER(ANTALYA)

Molla Deliği Mağarası

Kemer'in doğal mağaralarından biridir Molla Deliği Mağarası. Tahtalı Dağı'nın doğusunda bulunur ve yıl içerisinde turistler tarafından sıkça ziyaret edebilirsiniz.

Idyros Antik Kenti

Phaselis'in kuzeyinde bulunan antik kent, Bizans duvar kalıntılarıyla ve kilisesiyle sizleri keyifli bir tarih yolculuğuna çıkaracak. Idyros'ta yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılan Bizans kilisesinin tabanı turuncu, beyaz, gri ve kiremit rengi taşlarla yapılmış mozaiklerle kaplıdır. Kilisedeki geometrik motifleri de oldukça dikkat çekicidir.




Phaselis Plajı

Antalya'nın Kemer ilçesinin en güzel plajları arasında olan bu eşsiz doğa harikası, sığ koyunda ve ince kumunda sizi ağırlamanın keyfini yaşayacaktır.Hem tarih hem doğa hem de orman güzelliklerini bir arada sunan Phaselis Plajı'na kendinize bırakmak yetecektir.







Sırtlanini Mağarası

Yukarı Çamarası ve Narlıgedik köyleri arasında yer alan mağara, bu köylerden rahatlıkla ulaşılabilir.Toplamda 348 metre uzunluğundadır ve en derin noktası -32 metredir. Bu mağaraya ilk yolculuk yaptığınızda sizi dar bir ağızdan geçiş bekliyor. Fakat ilerledikçe gerçek mağara boşluğuna ulaşacaksınız. Sırtlanini Mağarası 5-6 bölümden oluşmaktadır ve salona bağlı tüm odalar sarkıt ve dikitler süslüyor ve bu mağara size değişik bir gün yaşatmaya hazır olun.



 

Beydağları Milli Parkı

 Orman ile denizin muhteşem birleşiminin bir örneğidir ve burada çadırlı kamp alanı da bulunmaktadır. Tatilini gözden uzakta sadece doğayla iç içe yapmak isteyenlere güzel bir fırsat olan Beydağları Milli Parkı, Olimpos Antik Kenti ve Çıralı Sahili gibi dikkat çekici sembollere sahiptir. Bir tabiat harikası olan bu milli park sakin ve huzurlu bir tatilin anahtardır.





Beldibi Mağarası

Denize 100 metre uzaklıktaki mağara muhteşem bir manzaraya sahiptir. Denizim mavisini doğanın yeşilini gökyüzündeki bulutlarla birleştirir. Beldibi Mağarası aynı zamanda tarihi kalıntıları da sunar misafirlerine. Aşağı ve yukarı mağara olmak üzere ikiye ayrılıp; her iki bölüm de aileleri barındırabilecek büyüklükte bulunmaktadır.



4 Mayıs 2013 Cumartesi

ISPARTA / EĞİRDİR

 Isparta ilinin, hatta Göller bölgesinin turizm merkezidir. Gerek tarihi zenginlikler gerekse doğa zenginlikleri açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Eğirdir Gölü nün ve bölgenin doğal güzellikleri her yıl artan sayıda yerli ve yabancı turisti ilçeye çekmektedir. Sürekli gelişme kaydeden turistik tesisler ve ev pansiyonculuğu ilçeye gelen turistleri ağırlayacak kapasitededir. Eğirdir İlçesi eğlence ve dinlenme turizmi dışında bir önemli iç turizm kaynağı olan Kemik Hastalıkları Hastanesine sahiptir. Kemik Hastalıkları Hastanesi ülkemizde çapında ün salmış olup, yurdun her köşesinden tedavi amacıyla hastalar ve refakatçileri gelmektedir.
Ayrıca Eğirdir ilçesi Davraz Kayak Merkezi’ne 23 kilometre uzaklıkta. Bu yüzden göl ve dağ turizmini bir arada yapmak isteyenler için de iyi bir alternatif.


 
 

EĞİRDİR GÖLÜ

 



 
Türkiye’de uluslararası öneme sahip 135 sulak alandan biri olan Eğirdir Gölü, tahribata uğramamış ve henüz kirlenmemiş, Eğirdir, 517 kilometrekarelik yüzölçümüyle Türkiye’nin ikinci büyük, tatlı su gölü.Kuzeydeki küçük kısmı Hoyran, güneydeki bölümü ise Eğirdir olarak anılıyor. İki bölüm Hoyran Boğazı’yla bağlanıyor. Ortalama derinliği 12, en derin noktası 16 metre. Deniz seviyesinden 917 metre yüksektedir. Kuzey-güney doğrultusunda uzunluğu: 50 km.dir. Doğu-batı istikametinde genişliği ise: 3-15 km.dir.
Eğirdir ilçesi başta olmak üzere, göl çevresindeki ilçe, kasaba ve belde nüfuslarının toplamıyaklaşık 80 bini buluyor. Isparta ve Eğirdir için içme suyu temin edilen Eğirdir Gölü çevresine ayrıca balıkçılık, tarım, turizm gibi kullanım olanakları sunuyor.
Göl, balık avcılığı, su sporları ve rekreasyon imkanları ile öne çıkmaktadır. Bir çöküntü gölü olan Eğirdir’e, özellikle çevresinde bulunan çeşitli yükseklikteki dağlar da ilginç bir görünüm kazandırıyor.
Su ürünleri yönünden zengin bir yapıya sahip olan gölde, balıkçılık da çevre yerleşimler için halen önemli bir geçim kaynağı. 25 yerleşim yerinden yaklaşık 300 balıkçı gölde balıkçılık yapıyor. Göl aynı zamanda doğal ve tarihi zenginliğiyle yerli ve yabancı turistler için önemli bir uğrak noktası.


YEŞİLADA

 


 
Eğirdir in en güzel turizm bölgesidir. Eğirdir şehir merkezine 1.5 km. uzaklıkta olan Yeşilada, 9 hektar alanlık kara parçasıdır. Anakara'ya yolla bağlanan ve eskiden halk arasında NİS olarak bilinen Yeşilada’da yerli ve yabancı turistlere hizmet veren ev pansiyonculuğu gelişmiştir Lokantalarda göl manzarasına karşı balık yiyebilirsiniz.
Adanın doğa güzelliklerinin yanında tarihi zenginlikleri de bulunuyor. Aya Stefanos Kilisesi bunlardan biri.Taş temelli ahşap evleri, dar sokakları ve küçük balıkçı barınağı ile otantik özelliğini korumaktadır.Bu tarihi mahallede Müslahattin Dede ve Eflatun Dede Türbeleri de ziyaretçi çekmektedir


CANADA

 

 
Eğirdir ile Yeşilada arasında yer alan 7000 m2 büyüklüğünde sevimli bir adacıktır. Yapılaşma yoktur. Sadece piknik alanı olarak düzenlenmiştirAda Atatürk'ün Eğirdir'i ziyareti sırasında 1 Şubat 1933 tarihli Belediye Encümen Kararı ile kendisine hediye edilmiş, daha sonra Atatürk ün mirasçılarına, onlardan da Eğirdir Belediyesine geçmiştir.
Canada , çadır ve karavan turizmine güzel bir mekan teşkil eder. Ayrıca güzel bir piknik alanı olarak çevre halkının ilgi gösterdiği bir yerdir


ÇAMYOL MESİRELİĞİ

 

 
  Eğirdir - Sütçüler karayolu üzerinde 15, kilometrede yer alan çam ormanlarından oluşan orman içi dinlenme tesisidir. İnsana ferahlık veren temiz orman havasının bulunduğu tesiste içme suyu ve piknik yapmak için gerekli olan düzenlemeler yapılmıştır.

KOVADO GÖLÜ MİLLİ PARKI

 


 
 Eğirdir Gölü’nden çıkan fazla su kendi adı ile anılan bir kanalla bu göle akar. Göl karstikçöküntülerden meydana gelmiştir. Yaklaşık 40 km2. yüzölçümü olan bu gölün manzarası çok güzeldir. Çeşitli ağaç ve bitki türleri olan muazzam ormanlarla çevirilidir. Bu özelliklerinden dolayı “Milli Park” olarak ilan edilmiştir.
Eğirdir’in güneyinde 25 km. uzaklıkta bulunan Gölün uzunluğu: 9 km. genişliği ise 2-3 km. kadardır. Gölün rakımı 900 metre ve derinliği ise 6-7 metredir.
Milli park yüzlerce çeşitli ağaç ve bitki örtüsü ile kaplı koylarda kuş seslerini ve manzaraya doyum olmayan sakin ve asude bir dinlenme yeridir. Bereketli toprakları sulayan hiç durmadan akan yer altı suları vardır. Kovada’dan yukarısında sarp dağlarda vahşi hayat vardır. Biraz Alplerin manzarası hakimdir. Karla kaplı zirveye bakarken İsviçre’ye gitmiş olacaksınız. Altın renkli dağ etekleri ile sonbaharda Anadolu, yabanördeği, dağkeçisi, yabandomuzu, tavşan, istakoz kadar bir çok kara ve su hayvanı mevcuttur. Ayrıca çok değişik türde kelebek olup kelebek kolleksiyoncuları için ideal bir yerdir.

KASNAK MEŞESİ


 


İlçemiz Yukarı gökdere köyü sınırları içerisinde bulunan Kasnak Meşesi Tabiatı Koruma Alanı 37° 41´ 35´´ Kuzey, 30° 49´ 56´´ Doğu koordinatları arasında bulunmakta olup 1300 Ha = 13 Km² alana sahiptir. Ülkemize has bir tür olan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Kasnak Meşesinin korunması, genetik özelliğinin devamı ve bilimsel araştırma yapmak gayesiyle gelecek nesillere sunulması için Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilmiştir .Saha, Orman Genel Müdürlüğü mülkiyeti olup, Devlet ormanıdır. Saha içerisinde, yerleşim birimi veya ikamet eden bulunmamaktadır.
Isparta İline 57 Km., Eğirdir İlçesine 25 Km. mesafededir. Yukarıgökdere Köyüne kadar asfalt, diğer kısım stabilize yolla yapılmaktadır. Sahada altyapı yoktur. Saha II. Zamana ait kalker ana kayadan oluşmuş, kırmızı Akdeniz toprağı tipinde olup, killi balçık ve balçıklı kil tekst üründedir.
Flora olarak Kocayemiş, Muşmula, Kürt ağacı, Yabani Gül, Tespih ağacı, Karamuk, Yabani nane, Kartal eğreltisi, Sığır kuyruğu, Papatya, Laden, Yemişen, Böğürtlen, Defne, Karaçalı, Keki, Geven, Sütleğen, Deve Dikeni, Kuzukulağı, Ayvadana, Bozçalba, Ada çayı, Yır otu, Acı yavşan, Yılan bıçağı, Ayı gülü, Oğlan otu.
Fauna olarak ise Ağaç sincabı, Porsuk, Yaban domuzu, Tilki, Sansar, Tavşanıdır.


EĞİRDİR KALESİ

 

 




Eğirdir ilçesinde göle doğru uzanan yarımada üzerinde iç ve dış kale vardır. Dış kalenin yalnız temelleri günümüze ulaşmıştır. İç kale ise bugün hala ayaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda, yarımada boyunca uzanan sur duvarları üzerinde, konutlar bulunuyor. Kalenin inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor. Ancak: MÖ.4.yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Roma ve Bizans dönemlerinde çeşitli tamirler görmüştür.
En son Hamitoğulları devrinde tamir görmüş ve Timur'un Eğirdir'i istilası sırasında tahrip edilmiştir. Surlar: tuğla ve ta olarak inşa edilmiş. Osmanlı dönemlerinde tamir görmüş. Kalenin kitabesinde, 1307 yılında yapılan onarımdan söz ediliyor.Bugünkü kalıntılar, Bizans döneminden kalmadır
 

EĞİRDİR KERVANSARAYI

 

 
lçede, Yenimahallede bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu kervansaraylarının en büyüklerindendir. Konya-Antalya kervan yolundu bulunan han, doğu-batı doğrultusundadır. Avlu ve kapalı mekan olmak üzere, iki kısımdan oluşuyor. Her iki bölüm de, örtü tamamen yıkılmış ve günümüzde hiçbir iz kalmamıştır. Avlunun doğu duvarı tamamen yok olmuştur. Avluda, birkaç yolcu odasının temel izleri kalmıştır. Kervansarayın 1237 yılında yapıldığı düşünülüyor. Ancak, 1301 yılında malzemeleri sökülerek, Dündar Bey Medresesinin yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Kervansarayda yapılan kazı çalışmalarında çıkarılan eserler Isparta Müzesinde sergilenmektedir.
 

HIZIRBEY CAMİSİ

 
Eğirdirde bulunan camilerin en büyüğüdür. Ulucami olarak da bilinir. Yapılış tarihi hakkında, herhangi bir bilgi yok. Ancak, 1328 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. Duvarları kargir ve üstü toprak damlı olarak yapılmış. 3000 kişinin aynı anda ibadet edebildiği caminin damının bir kısmı açık bırakılmış. Çünkü, kışın biriken karların atılması planlanmış. Caminin içinde, bir de kar kuyusu yapılmış.
Cami; 1814 yılında, Eğirdir’de çıkan bir yangın sonucu yanmış. Halktan toplanan paralar ile, eski tarzına uygun olarak yeniden yapılmış ve 1980 yılında ibadete açılmıştır. 1883 yılında ise, çatısı kiremitle örtülmüş. Caminin minaresi: kale suru üzerinde, kale kapısı üzerinde inşa edilmiş. Bu hali ile, orijinal bir görüntü ortaya koyuyor. 2009 yılında tekrar restore edilerek Orijinal haline getirilmiştir.

DÜNDARBEY MEDRESESİ

 
Eğirdir ilçesinin en merkezi yerindedir. 1237 yılında, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmıştır. Daha sonra, 1301 yılında, Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiştir. Yapı, 2 katlı olup, 30 hücresi bulunmaktadır.
Medresenin girişinde büyük bir taç kapısı bulunmakta olup kapı Selçuklu tarzındadır. Geometrik desenlerle süslenmiş büyük kapıdan içeri girilince kısa bir giriş holünden sonra, ikinci kapıdan avluya girilir. Avlu kareye yakın dikdörtgen şeklindedir. Medrese iki katlıdır. Üst kısmı yıkılmış fakat daha sonra tekrar yapılmıştır. Şu an kullanılmayan İkinci kata çıkmak için 12 basamaklı bir merdiven vardır. Medresenin 11 odası, mermer sütunlu revak altına tesadüf eder. Odaların altısı avlunun sağında, beşi solundadır. Büyük kapının karşısındaki kemerli divanhane veya dershanenin altında odalar vardır. Halen bu medrese işyerlerine dönüştürülmüş. Kemerli kısmın üstünde Hamidoğlu Dündarbey’in tamir kitabesi vardır.


AYA STEFANOS KİLİSESİ

 


İlçede, Yeşilada içinde bulunuyor. 19.yüzyılın ikinci yarısında yapılmış. Yan duvarlar, moloz taş ile örülmüş. Çatı, beşikçatı olup, iç yüzü harç sıvalı. Eğirdir Belediyesince 1993 yılında restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Eskiden Rum asıllı Hıristiyan Hacı adaylarının Kudüs'e gitmeden önce yolları üzerinde bulunan Ayastefanos Kilisesini ziyaret ettikleri ve burada ayinler düzenledikleri belirtilmektedir


MALOS


Sarıidris kasabasında, bir tepe üzerindedir. Kent: Helenistik ve Roma dönemi surlarla çevrilidir. Tepenin doğu yamacında: kayaya oyulmuş bir toplantı alanı var. Ancak, şehrin diğer resmi yapıları bulunamamıştır. Ancak, sur kulelerinden bir tanesi, hala sağlam ve ayaktadır.
Şehrin tapınaklarından biri: 1 km. kuzeybatıdaki Kaşerenler Tepesindedir. Bu tapınağın: doğu duvarı ve kapısı, halen ayaktadır. Yan duvarlarının bir kısmı ayaktadır.
Tapınağın arkasında bir mağara var. Yani: aynı bölgedeki Aksu Zindan Mağarası önündeki, Eurymedon Kutsal Alanı gibi, bu tapınakta, bir mağara önüne yapılmıştır.



ALTINKUM PLAJI

 

 

  Eğirdir tren istasyonunun altındadır. Plaj, ince kumlu olup, gölün yüzmeye en elverişli yerindedir. Kıyıdan itibaren, 200 metre ilerlenmesine rağmen, insan boyunu geçmeyen, sığlığı ile güvenli ve tercih edilen bir plajdır. Alt yapı ve çevre düzenlemeleri sonucu “Mavi Bayrak” ile ödüllendirilmiştir. Düzenli olarak, gölün su analizleri yaptırılmaktadır. Plajın; 50 çadırlık bir kapasitesi olup, kiralık bungalowlarda bulunmaktadır.Plaj girişinde bir de Otopark bulunmaktadır. Plajda her türlü imkan mevcut olup Cankurtaranlar da herhangi bir olumsuzluğa karşı görev yapmaktadırlar.