25 Nisan 2013 Perşembe

RİZE

RİZE PAZAR



Pazar , MÖ.. 64 yılında Pompeius tarafından "Athena" adıyla kurulmuştur. Grekçe bir sözcük olan "Athena", Latince de, Minerva akıl güzellik ve hikmet anlamındadır.
Roma konsülü Pompeius tarafından kurulan Athena, uzun bir süre Roma'ya bağlı kalmış. Athena, dağları geçit vermeyen bir özelliğe sahip olduğundan, zamanın istilacılarından kaçan Grekler, Gürcüler, Mergeller ve Ermenilerin de sığınak yeri olmuştur.
Yeryüzünde Müslümanlığın doğuşundan sonra, Emeviler döneminde Anadolu'nun, özellikle güney bölümlerinde büyük kuşatmalar olmasına karşın, Athena bölgesine Müslümanların geldiğine ilişkin hiçbir belgeye rastlanmamıştır.İlçenin Müslümanlıkla doğrudan temasa geçmesi Türklerin Müslümanlığı kabulü ile başlar. Pazar ve bölgesi 1054 yılında da Müslümanlığı tamamen kabul eder,
Trabzon'un Rum Pontus imparatorluğundan kurtarılması Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında gerçekleşince Rize sahilleri tamamen Osmanlıların eline geçmiştir. Athena bölgesi de Türk egemenliğine katılınca Pazar, Ali Paşa'nın emrindeki komutanlara tımar olarak verilmiştir.
Erzurum halkının bir bölümü Yavuz Sultan Selim döneminde Rize'ye yerleştirilmiştir.
Pazar Osmanlı döneminde, uzun bir süre tımar olarak yönetilmiştir. Batum, Rusya'ya bırakılmadan önce ona bağlı bir ilçe olarak kalmış, 1864 yılında da tamamen ilçe durumuna getirilmiştir,
İlçemiz 1916 yılında Rus işgaline uğramış, 1918 de Rus işgalinden kurtulmuştur. Cumhuriyet döneminde 1928 yılında Athena adı Pazar adıyla değiştirilmiştir. Pazar'da "Pazar yeri" anlamında kullanılmıştır

ZİL KALESİ


 
 
Eğer bir karadeniz turuna çıkarsanız mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Size hem karadenizin eşsiz manzarasını ayaklarınızın altına seriyor hemde o eşsiz tarihi izleriyle hayretler uyandırıyor.
Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bölgenin en dikkate değer eserlerinden biridir. İlçe merkezinin 15 km güneyinde Fırtına Deresinin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi, denizden 750 metre, dere yatağından ise yaklaşık 100 metre yüksektirKale, dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Dış kalenin kapısına kuzey batı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söğe taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta sular seviyesine çıkılır ve ikinci bir kapı ile kale içerisine girilir.
Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar muhafız binası, şapel ve başkuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır.
Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün dendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir.

KAÇKAR DAĞALRI


Yeri: Rize ili,Çamlıhemşin ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
Ulaşım: Milli Park alanına,Çamlıhemşin ilçesinden 16 km.lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır.
Özelliği: Kaçkar Dağlarının batısındaki Fırtına Deresi ve doğusundaki Hemşin Deresi zengin bir flora ile kaplıdır. Bu bitki örtüsü karstik flora özelliğinde olup gerek alt flora gerekse üst flora endemik türleri içermektedir. Türkiye'de Rhodendron'ların 3000 m ye ulaştığı tek yer burasıdır.
Ülkemizde Pleistosan'e ait buzul izleriyle beraber aktüel buzlaşmanın birlikte görüldüğü ender yerlerden birisi de Kaçkar Dağlarıdır. Bu sahada birçok buzullarla birlikte;buzul gölleri, buzul vadileri, sirkler ve mazeler bulunmaktadır.
Genel olarak granit ve granitik kayaçlardan meydana gelen jeolojik yapı üzerinde Alp Orojenezi'nin derin etkileri görülmektedir.
Fauna açısından da zengin olan Kaçkar Dağlarından kurt,ayı,domuz,tilki,yaban keçisi, geyik sansar, çakal, yaban tavuğu vb. bulunmaktadır.
Kaçkar Dağlarından yükseltinin kısa mesafede artması yaylacılık etkinliklerine bağlı bir takım yayla yerleşim alanlarının ortaya çıkmasına yol açmış,böylece Kaçkar Dağlarında ayrıca yayla yaşam kültürü ve sosyal yaşantısı artı bir değer olarak ön plana çıkmıştır.

AYDER YAYLASI

Ayder Yaylası'na ulaşmak için Rize'den çıkıp Artvin istikametine doğru devam ediyorsunuz, Çayeli ilçesinden Sahil yolundan ayrılarak Çamlıhenşin ilçesi yönüne dönerek, Fırtına Vadisi boyunca güneye doğru yönelip tırmanmaya başlıyorsunuz. Milli park statüsündeki Fırtına Vadisi Dünya'nın öncelikli korunması gereken 200 ekolojik bölgesinden birisi. Fırtına deresi bir zamanlar baraj yapımı ile gündeme gelmişti. Fakat doğal yapının bozulmasına neden olacağı için uzun bir yargı sürecinden sonra proje iptal edildi. Dereyi solumuza alıp ağır ağır yolda ilerlerken, yeşilin bin bir tonunu görünce bunun nedenini anlamakta zorlanmayacaksınız.
Fırtına Vadisinin gerçekten muhteşem bir doğası var. İnsanı kendinden geçirecek bir güzelliğe sahip. Dar ve derin bir vadi içinde akan bir dere, her yandan ona ulaşan küçük su kaynakları, bin bir çeşit ağaç ve rengarenk çiçeklerden oluşan manzara. Zaman zaman bu dere üzerine kurulmuş kemer köprülere ve yamaçlardan dökülen küçük şelalelere rastlanıyor. Tepelerinde ve yamaçlarında Karadeniz'e özgü değişik mimari tarzda evleri ve ilkel görünümlü teleferikleri unutmamak lazım. Her şeye değer burayı gezmek.
 
 

KEMER KÖPRÜLER

 
Fırtına dersi boyunca Köprüköyünden itibaren muhtelif büyüklükte 10 adet Kemer Köprü bulunmakta, yapım tarihleri tam tespit edilmemekle beraber 150 senelik tarihi yansıttıkları bölgede meydana gelen fırtınalara meydan okurcasına ayakta kalmayı başarmışlardır. Yontmataş tekniğiyle yapılan bu köprülerin mimari yönden taş tekniğinde ayrı bir yeri vardır.
 

PALAKÇUR YAYLASI

 
 
Çalışma alanının kuzeydoğu köşesini oluşturan bu yayla 2100 m rakımda bir vadi yamacında kurulmuştur ve üç mahalleden oluşmaktadır. Ardeşen-Beyazkaya, Hala ve Civik köyleri tarafından kullanılmaktadır. Ayder’e 5.5 km, İlçeye ise 25.5 km uzaklıktadır. Milli park sınırının dışında kalmaktadır. Nüfus Temmuz sonlarından itibaren 85 kişiye kadar çıkmaktadır. Yaylaya çıkışlar 30 Mayıs itibarıyla başlamakta ve Ekim ayının üçüncü haftasında yayla tamamen boşalmış olmaktadır. Hepsi ahşap ancak alt bölümleri taş olan 23 sağlam, 14 yıkık (ocaklık) ev bulunmaktadır.
Elektrik, yaylaya yol 15 yıl önce ulaşmıştır. Konutların içinde su bulunmamaktadır. Konutlarda piknik tüp ve odun yakılmakta ancak tezek de kullanılmaktadır.
 

ÇEYMAKÇUR YAYLASI

 
 
Çamlıhemşin'den Çeymakçur Yaylasına Ayder yolu üzeri gelinmektedir. Ayder Yaylası'ndan hemen sonunda olan Galer'in Düzü adı verilen geleneksel boğa güreşlerinin yapıldığı meydanın sonunda yol 2 ye ayrılır.
Bu kollardan sol kol üzeri devam edildiğinde yaylaya ulaşılır.Bu yaylaya daha çok Hala Köyü yerleke göstermektedir.Çeymakçurun hemen yanında bulunan Palakçur Yaylası bulunur.Hemen hemen aynı özelliklere sahiptirler.Günümüzde yaylada 3 ev açıktır
 

PALOVİT ŞELALESİ

 
Türkiye'nin, her şehrine serpiştirdiği doğal güzelliklerinden biri de Palovit Şelalesi'dir. Rize-Çamlıhemşin'de bulunan Palovit Şelalesi, bölgenin en yüksek debili şelalesi özelliği taşıyor.
Yeşil renkler arasında beyaz ve ince bir örtü gibi serilir kendi yatağına. Karadeniz'in benzersiz doğasının önemli parçalarından olan Palovit Şelalesi'ne ulaşım oldukça kolaydır. Çat yönünden Zil Kalesi'ni geçtikten sonra yol ayrımından girerek ulaşabilirsiniz. Yol ayrımında yürüyerek gitmeyi tercih etmelisiniz; çünkü yol araçlar için uygun değildir. Yürüyerek şelaleye doğru gidebilir ve bu yolun sunduğu manzaraları da doyasıya seyredebilirsiniz. Palovit Şelalesinde serinlemeyi de unutmayın. Bölgedeki Palovit Yaylası, Gito Yaylası ve Hazindak Yaylası gezi listenize dahil olabilir
 

GİTO YAYLASI

 
 Rize, ziyaretçilerine tüm yeşilliklerini, yaylalarını ve oksijeni bol havasını sunar her yıl. Karadeniz'in en vazgeçilmez şehirlerinden olan Rize gezinizde görmeniz gereken çok yayla olacak. Polakcur Yaylası, Çeymakçur Yaylası, Ovit Yaylası, Çağrankaya Yaylası, Hazindak Yaylası, Avusor Yaylası
Fakat yaylalarının çoğu bilinmez. Tıpkı Gito Yaylası gibi... Gito Yaylası, turizme yeni kazandırılmış noktalardan biridir. Çok az insanın bildiği bu yayla her adımda en can alıcı manzaralarını sunacak sizlere. Bulutların evidir adeta; buradaki sisler öyle yoğun olur ki gökyüzünden yeryüzüne bulutlar indi zannedersiniz. Ayaklarınızın altında beyaz bir örtü olan Gito Yaylası, bu manzarasıyla yeşili de maviyi de bir başka gösterir.
Rize-Çamlıhemşin gezinizde Gito Yaylası'nı ilk keşfedenlerden biri de siz olabilirsiniz. Muhteşem bir doğanın şehre hakimiyetini görmek, sizi fantastik bir dünyaya taşıyacak

2 yorum:

  1. yeşilin her tonunu burada görebiliriz. ben henüz gitmedim ama en çok gitmek istediğim yerlerin başında geliyor

    YanıtlaSil
  2. Bence Karadeniz'in incisi zaten Rize yemyeşil :)

    YanıtlaSil