22 Nisan 2013 Pazartesi

DATÇA (MUĞLA)

 

Çok eski bir yerleşim alanı olan Datça Yarımadası, yaşamı boyunca birçok medeniyete ve ülkelere bağlanmıştır. M.Ö. 2000'li yıllara dayan tarihinden birçok kültüre ev sahipliği yapmış ve hala bölgede araştırma yapılmaktadır. 28 kilise kalıntısı dini bir kökene sahip olduklarının bilgisini de rahatlıkla veriyor. Eskiden “'Reşadiye Yarımadası”' olarak da biliniyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine de giren Datça, günümüzde Muğla'ya bağlı bir ilçedir.




 KNİDOS  ANTİK  KENTİ

Datça tarihi çok eskileri dayanıyor. Datça'da M.Ö. 2000'li yıllara ait kalıntılar var. Datça Yarımadası'nda yaşayan ilk topluluk Karyalılar ve en parlak dönemini yaşayan Dorlar. Zaten şu an antik kent olan Knidos'ta Dorlar zamanında kurulmuş. Tekne turlarının hemen tamamı buraya gezi düzenliyor. Knidos Antik Kenti'nde görülmeye değer çokça kalıntı var.








 Mısır'da bulunan Alexandria Feneri'nin mimarı Sostrates, Knidos şehrinde yaşamış. Afrodit heykelinin kaidesi, 8.000 kişilik antik tiyatro, güneş saati, Demeter Mabedi, vaktinde 80.000 nüfusun yaşadığı Knidos Antik Kenti'nde yer alan kalıntılar arasında.






KARGI  KOYU

Kargı Koyu, Datça'da, merkeze takribi 5-10 dakika mesafede denize girmek güneşlenmek için muhteşem bir koy. İlk gördüğünüzde, tepeden aşağı doğru inerken yüzünüze yansıyan turkuaza yakın rengi gerçekten ruhunuz okşayacak.Mükemmel bir koy, deniz çok güzel inanılmaz berrak... Cırcır böceklerinin sesleri arasında denizin keyfini çıkarabiliyorsunuz. Hamaklarda uzanıp kitabınızı okuyabiliyor, ağaçların altında serinleyip tavlanızı oynayabiliyorsunuz.

EMECİK

Datça'ya bağlı bir köy olan Emecik, tarihi açıdan önemli bir yere sahiptir. Yaz turizmi açısından gelişmiş bir şehirde bulunmasından dolayı turistlerin konaklamak için tercih ettiği bölgeler arasındadır. 500 yıl öncesinde İspanyol korsanlar Datça'dan geçerken geminin içinde bulunan cüzzam hastalarını Emecik sahiline bıraktığı ve ölüme terk edilen cüzzam hastaları bölgenin temiz havası ve suyu sayesinde iyileştiği bilinmektedir. Datça Emecik, 1970 yılında turizm bölgesi olarak ilan edilmiştir ve halkın önemli geçim kaynaklarından biri de turizm olmuştur. Datça Emecik'te birçok tatil köyü bulunmaktadır.


Emecik




 










 YEL  DEĞİRMENLERİ


Datça'da yel değirmeni dendiğinde ilk akla gelen yer Kızlan köyü oluyor. Datça'ya gelirken Kızlan köyü kavşağına gelmeden önce değirmenler görülüyor. Bunların bir çoğu bir tepenin üzerinde, bir kaç tanesi de daha düz bir alanda. Hepsi altıya yakın sayıdaki bu değirmenlerden bir tanesi Kaymakamlık tarafından restore edilerek kiraya verildi, Şu an restoran olarak hizmet veriyor.Bu yel değirmenleri bir çok turistik yörede amblemlerde kullanılıyor, Datça'nın sembolü .






2 yorum: